Mehmet kardeşimizin Hataylıların teveccühüne mazhar olduğunu görmekten memnuniyet duyuyorum’ diye konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:‘Hatay, kamu yatırımlarını noksansız alsa da yereldeki vizyon eksikliği nedeniyle potansiyelini açığa çıkmakta zorlanan şehrimiz. Bir başka açıdan, kutsallaşma özentisi de söz konusudur. AKP’li Mehmet Metiner’in 14 Mart 2019 tarihli konuşmasından aktarıyorum: “Eski AKP milletvekili Mehmet Metiner, kamu kurumlarında çalışıp da AKP’ye oy vermeyi düşünmeyen seçmenlere yönelik tehdit gibi ifadeler kullandı. Erdoğan şikâyetçi: “Söylediğim sözler üzerinde tepiniyorlar. Atalarımız, “Beterin de beteri vardır” demişler. ” (cumhuriyet. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı’ dedi. Bu özlü söz R. ‘Hatay Büyükşehir’de Cumhur İttifakı adayı olarak Mehmet Öntürk kardeşimizi kamuoyumuzla paylaştık. T. Erdoğan, Hataylılara “Ya Kırk Katır Ya Kırk Satır” diye gözdağı veriyor. . . İşte şimdi, 31 Mart akşamı yeni bir dönemi, ben inanıyorum ki Mehmet Öntürk kardeşim ve ekibiyle ayağa kaldıracaktır. tr)Adam sanki Nemrut! Devlet hizmetinde çalışanlara “geçim ekmeği”ni AKP veriyormuş! Bu ne arlanmazlık! İnancınıza göre “kulun rızkını” Tanrı vermiyor mu? Utanmazlık! Siz ki tehdit ve dilenmek oy isteme tarzınızdır; ama devlet için çalışanların işvereni bizzat devlettir. 4 Şubat 2024 tarihli BBC News Türkçe’den aktarıyorum:“Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen kent olan Hatay’da yaptığı konuşma hem tartışma yarattı hem de muhalefetin tepkisini çekti. AKP genel başkanının bu kişilik sapıncı demokrasicilik oynamaktan da geri kalmamaktadır. ’”Beterin beterini, merhametsizliğin en dibini ve Tanrılaşmanın yeni bir icadını şu cümle dünyaya ilan ediyor: “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Zaten öyle oluyor! Ne oldum delisi olmak “beter” bir şeydir. 1 Zaten Erdoğan’ı tanımlamak için kullanılan “tek adam”, “şahsım” ve “Başyüce” gibi tanımlayıcı sıfatlar “monark”ı işaret etmektedir. “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Benim sözüm burada bitiyor. Erdoğan’ın ağzıyla da doğrulandı. Oy vermeyebilirler ancak AK Parti davamıza karşı bayrak sallarlarsa ertesi gün kendilerini başka bir yerde bulurlar’ dedi. AKP Genel Başkanı R. İfade, iş işten geçtikten sonra, anlamına geliyor) oldu. AKP genel başkanının Hatay’da yaptığı, başbakansız cumhurbaşkanı konuşması demokrasinin köküne kezzap suyu dökmenin sanığı ve tanığıdır. Şu anda Hatay’daki mevcut yerel yönetim, maalesef şu deprem olayından sonra, bad-el harab-ül Basra (Arapça bu cümlenin Türkçesi Basra harap olduktan sonra. ”1 Erdoğan Teziç, “Providansiyel İlahi Hukuk Doktrini”, Anayasa Hukuku, Beta Yayınevi, 13. Gerçek velinimet ise vergi ödeyen halkın kendisidir. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı!”Böyle bir konuşmayı, halkın demokratik oylarıyla göreve gelen bir yönetici asla yapmaz! Böyle bir konuşmayı, halk egemenliğinin ifadesi olan demokratik oyla gelip, iktidarda deforme ve dejenere olan ve iktidarının kaynağının ilahi bir güçten geldiğini sanmaya başlayan “baştan çıkmış” bir “monark” (padişah, sultan, han, şah, hükümdar, emir) yapabilir. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı!” cümlesi demokrasiyi kullanan bir monarkın tehditlerini ifade etmektir. . Metiner, ‘Ekmek verdiğimiz insanlardan oy dilenmeyiz. Erdoğan, Antakya Spor Salonu’nda düzenlenen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Hatay İlçe Belediye Başkan Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, ‘Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. AKP davasına karşı bayrak sallarlarsa, işsiz kalırlarmış. . Oysa günümüzde, Fransızların “Barış İçinde Birlikte Yönetim” dedikleri “cohabitation pasifique” tarzı, demokratik yönetimin kaçınılmaz sonucu kabul edilmektedir. com. Bası, s. T. “A” partisinden cumhurbaşkanı, “B” partisinden başbakan. 95. T. ",. Nerede belediye başkanı? Yok. Ve el Hak! AKP’li Maraş ve Adıyaman’ın depremzede ahalisi keyiften dümbelek çalıp göbek atmakta!Ama R.
Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı’ dedi. ”1 Erdoğan Teziç, “Providansiyel İlahi Hukuk Doktrini”, Anayasa Hukuku, Beta Yayınevi, 13. AKP davasına karşı bayrak sallarlarsa, işsiz kalırlarmış. Erdoğan, Hataylılara “Ya Kırk Katır Ya Kırk Satır” diye gözdağı veriyor. Oysa günümüzde, Fransızların “Barış İçinde Birlikte Yönetim” dedikleri “cohabitation pasifique” tarzı, demokratik yönetimin kaçınılmaz sonucu kabul edilmektedir. Metiner, ‘Ekmek verdiğimiz insanlardan oy dilenmeyiz. Oy vermeyebilirler ancak AK Parti davamıza karşı bayrak sallarlarsa ertesi gün kendilerini başka bir yerde bulurlar’ dedi. Gerçek velinimet ise vergi ödeyen halkın kendisidir. AKP genel başkanının bu kişilik sapıncı demokrasicilik oynamaktan da geri kalmamaktadır. . AKP genel başkanının Hatay’da yaptığı, başbakansız cumhurbaşkanı konuşması demokrasinin köküne kezzap suyu dökmenin sanığı ve tanığıdır. com. ",. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı!” cümlesi demokrasiyi kullanan bir monarkın tehditlerini ifade etmektir. Atalarımız, “Beterin de beteri vardır” demişler. Mehmet kardeşimizin Hataylıların teveccühüne mazhar olduğunu görmekten memnuniyet duyuyorum’ diye konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:‘Hatay, kamu yatırımlarını noksansız alsa da yereldeki vizyon eksikliği nedeniyle potansiyelini açığa çıkmakta zorlanan şehrimiz. tr)Adam sanki Nemrut! Devlet hizmetinde çalışanlara “geçim ekmeği”ni AKP veriyormuş! Bu ne arlanmazlık! İnancınıza göre “kulun rızkını” Tanrı vermiyor mu? Utanmazlık! Siz ki tehdit ve dilenmek oy isteme tarzınızdır; ama devlet için çalışanların işvereni bizzat devlettir. 1 Zaten Erdoğan’ı tanımlamak için kullanılan “tek adam”, “şahsım” ve “Başyüce” gibi tanımlayıcı sıfatlar “monark”ı işaret etmektedir. T. . Erdoğan şikâyetçi: “Söylediğim sözler üzerinde tepiniyorlar. 95. AKP Genel Başkanı R. ” (cumhuriyet. T. . Nerede belediye başkanı? Yok. Bası, s. . Bu özlü söz R. AKP’li Mehmet Metiner’in 14 Mart 2019 tarihli konuşmasından aktarıyorum: “Eski AKP milletvekili Mehmet Metiner, kamu kurumlarında çalışıp da AKP’ye oy vermeyi düşünmeyen seçmenlere yönelik tehdit gibi ifadeler kullandı. ’”Beterin beterini, merhametsizliğin en dibini ve Tanrılaşmanın yeni bir icadını şu cümle dünyaya ilan ediyor: “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Benim sözüm burada bitiyor. İfade, iş işten geçtikten sonra, anlamına geliyor) oldu. Erdoğan’ın ağzıyla da doğrulandı. T. Erdoğan, Antakya Spor Salonu’nda düzenlenen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Hatay İlçe Belediye Başkan Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, ‘Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Şu anda Hatay’daki mevcut yerel yönetim, maalesef şu deprem olayından sonra, bad-el harab-ül Basra (Arapça bu cümlenin Türkçesi Basra harap olduktan sonra. Zaten öyle oluyor! Ne oldum delisi olmak “beter” bir şeydir. Ve el Hak! AKP’li Maraş ve Adıyaman’ın depremzede ahalisi keyiften dümbelek çalıp göbek atmakta!Ama R. ‘Hatay Büyükşehir’de Cumhur İttifakı adayı olarak Mehmet Öntürk kardeşimizi kamuoyumuzla paylaştık. 4 Şubat 2024 tarihli BBC News Türkçe’den aktarıyorum:“Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen kent olan Hatay’da yaptığı konuşma hem tartışma yarattı hem de muhalefetin tepkisini çekti. İşte şimdi, 31 Mart akşamı yeni bir dönemi, ben inanıyorum ki Mehmet Öntürk kardeşim ve ekibiyle ayağa kaldıracaktır. Bir başka açıdan, kutsallaşma özentisi de söz konusudur. “A” partisinden cumhurbaşkanı, “B” partisinden başbakan. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı!”Böyle bir konuşmayı, halkın demokratik oylarıyla göreve gelen bir yönetici asla yapmaz! Böyle bir konuşmayı, halk egemenliğinin ifadesi olan demokratik oyla gelip, iktidarda deforme ve dejenere olan ve iktidarının kaynağının ilahi bir güçten geldiğini sanmaya başlayan “baştan çıkmış” bir “monark” (padişah, sultan, han, şah, hükümdar, emir) yapabilir.