Boru ötünce, atlar yem gelecek deyip rahatlar. Düşman üreteceksin, onu hain ilan edeceksin, yaptığı her şeyin terör faaliyeti olduğunu kanunlara dayanarak kanıtlayacaksın. . Birkaç boş borudan sonra bir boruda yem verilir. Diyorum ki aynı konuda 4-5 kanun çıkarın. Kontrollü kaos ortamı yarattım. Sonra, “Zam gelebilir” diyorum. . Atlarsa az sonra yem geliyor diye rahatlar. Arada uyanıp “Hakkımı istiyorum” diyen olursa. Gelmeyince yine huysuzlaşırlar. Olaya CHP’yi bulaştırıp olayla ilgili yayın yasağı getirmek çok iyi oldu!***Önümüzdeki günlerde, milletten oy toplama teknikleriyle ilgili yöntemleri insanlığın hizmetine sunacağım. Hemen haklıyorum!",. Atlar acıkıp huysuzlaşırsa arada yem borusu çalınır ama yem verilmez. Tarihte, atlarla sefere giderken, yem verilmeden önce “yem borusu” çalınır. Meclis istediğim hızda çalışmıyor. Tabii millet korktu, “Adliyede böyleyse. Tutturmuşlar, “masumiyeti karinesi”!Ulan cibiliyetsizler, bunun ne anlama geldiğini biz bilmiyor muyuz? Önce şu ilke yerleşecek:Herkes bize mahkûmdur, bize mahkûm olmadığını düşünen terörden hüküm giyer, mahkûm olur!Bunu “mahkûmiyet karinesi” olarak kayda geçirdik. Anayasada ne yazarsa yazsın, gerçek budur. . Bunun en iyi meyvelerini yargıda alıyorum. Ne zaman hangisi işimize gelirse onu kullanırız. Ne demiş atalarımız? Yok kanun, yap kanun!Yüksek yargı organlarının üstünde bir organ daha kurdum:Saraytay!Herkes kendini buraya göre ayarlıyor! Kanunlar her bakımdan önemli. Seferde yem azalınca yem verme aralığı da artar. Yenisini yapalım” diye bir hamle daha düşünüyoruz. Anayasa Mahkemesi “hukukça” diye yabancı bir dil kullanıyor ama olsun, biz yok saydığımız için varlığının anlamı olmuyor. . Biraz zam yapıyorum. . İşte ben asil milletime asil at muamelesi yapıyorum. . ” diye düşünüp tedirgin oldu. Sonra adliye girişine teröristlerin giriş yapması, işi daha karmaşık hale getirdi. Vermesem de verebilirim ihtimaline seviniyorlar. Atlar yine rahatlar. . Başarılı uygulamalarımın en başarılısı devlet kurumları arasındaki uyumu sona erdirip son sözün Saray’da söyleneceği bir düzensizlik kurmak oldu. *** Anayasada, yasalarda sakatlık bir değil ki! Hangisini düzelteceğime şaşırıyorum. Aradan zaman geçiyor, biraz daha. Başlığını şimdiden paylaşayım:Oy istenmez, alınır!İpuçlarından birini vereyim. Sonra kin ve nefret diline yeni sözcükler ekleyip piyasaya süreceksin! Bazen üretim hataları oluyor, yeterince kin ve nefret üremiyor ama o zaman da “korku”yu devreye sokuyorum. Halkı kin ve nefretle beslemek, ekmekle beslemekten daha kolay. Sonrasında “Mademki millet bu anayasanın sorunlu hale geldiğini düşünüyor. Ver korkuyu, al oyu! İstanbul adliyesi’nin koridorlarında “Yaşasın şeriat” diye slogan atanların başına bir şey gelmesin diye özel güvenlik ciddi önlemler aldı. . Yerel seçimler sürecinde “ekonomi dışında her şeyin konuşulması” ilkesi çerçevesinde milletin anayasadan da bıkmasını sağlamak üzereyiz. Yol haritam açık ve net:Her şeyi belirsiz hale getir, belirleyici ol!Seri üretime bağladığımız terörist imalatının son örneği Can Atalay olayında da her şey öngördüğümüz gibi gidiyor. Hemen beklenti içine giriyorlar.
Halkı kin ve nefretle beslemek, ekmekle beslemekten daha kolay. Sonra adliye girişine teröristlerin giriş yapması, işi daha karmaşık hale getirdi. Boru ötünce, atlar yem gelecek deyip rahatlar. . Atlarsa az sonra yem geliyor diye rahatlar. . Birkaç boş borudan sonra bir boruda yem verilir. . Anayasa Mahkemesi “hukukça” diye yabancı bir dil kullanıyor ama olsun, biz yok saydığımız için varlığının anlamı olmuyor. Başlığını şimdiden paylaşayım:Oy istenmez, alınır!İpuçlarından birini vereyim. ” diye düşünüp tedirgin oldu. Sonra, “Zam gelebilir” diyorum. Olaya CHP’yi bulaştırıp olayla ilgili yayın yasağı getirmek çok iyi oldu!***Önümüzdeki günlerde, milletten oy toplama teknikleriyle ilgili yöntemleri insanlığın hizmetine sunacağım. . Ne zaman hangisi işimize gelirse onu kullanırız. *** Anayasada, yasalarda sakatlık bir değil ki! Hangisini düzelteceğime şaşırıyorum. Kontrollü kaos ortamı yarattım. Atlar acıkıp huysuzlaşırsa arada yem borusu çalınır ama yem verilmez. . Yenisini yapalım” diye bir hamle daha düşünüyoruz. Aradan zaman geçiyor, biraz daha. Düşman üreteceksin, onu hain ilan edeceksin, yaptığı her şeyin terör faaliyeti olduğunu kanunlara dayanarak kanıtlayacaksın. Gelmeyince yine huysuzlaşırlar. Başarılı uygulamalarımın en başarılısı devlet kurumları arasındaki uyumu sona erdirip son sözün Saray’da söyleneceği bir düzensizlik kurmak oldu. . Bunun en iyi meyvelerini yargıda alıyorum. Yerel seçimler sürecinde “ekonomi dışında her şeyin konuşulması” ilkesi çerçevesinde milletin anayasadan da bıkmasını sağlamak üzereyiz. Arada uyanıp “Hakkımı istiyorum” diyen olursa. . . Tabii millet korktu, “Adliyede böyleyse. Atlar yine rahatlar. Seferde yem azalınca yem verme aralığı da artar. Vermesem de verebilirim ihtimaline seviniyorlar. Hemen haklıyorum!",. Ver korkuyu, al oyu! İstanbul adliyesi’nin koridorlarında “Yaşasın şeriat” diye slogan atanların başına bir şey gelmesin diye özel güvenlik ciddi önlemler aldı. Anayasada ne yazarsa yazsın, gerçek budur. Sonrasında “Mademki millet bu anayasanın sorunlu hale geldiğini düşünüyor. İşte ben asil milletime asil at muamelesi yapıyorum. Yol haritam açık ve net:Her şeyi belirsiz hale getir, belirleyici ol!Seri üretime bağladığımız terörist imalatının son örneği Can Atalay olayında da her şey öngördüğümüz gibi gidiyor. Tutturmuşlar, “masumiyeti karinesi”!Ulan cibiliyetsizler, bunun ne anlama geldiğini biz bilmiyor muyuz? Önce şu ilke yerleşecek:Herkes bize mahkûmdur, bize mahkûm olmadığını düşünen terörden hüküm giyer, mahkûm olur!Bunu “mahkûmiyet karinesi” olarak kayda geçirdik. Tarihte, atlarla sefere giderken, yem verilmeden önce “yem borusu” çalınır. Meclis istediğim hızda çalışmıyor. Sonra kin ve nefret diline yeni sözcükler ekleyip piyasaya süreceksin! Bazen üretim hataları oluyor, yeterince kin ve nefret üremiyor ama o zaman da “korku”yu devreye sokuyorum. Ne demiş atalarımız? Yok kanun, yap kanun!Yüksek yargı organlarının üstünde bir organ daha kurdum:Saraytay!Herkes kendini buraya göre ayarlıyor! Kanunlar her bakımdan önemli. Hemen beklenti içine giriyorlar. Biraz zam yapıyorum. Diyorum ki aynı konuda 4-5 kanun çıkarın.