Stone) ödüllerini aldı",Yorgos Lanthimos’un yönettiği 11 kategoride Oscar adayı fantastik dramatik gerilim Zavallılar (Poor Things) bugün gösterime girdi. Yeni insanlar, ülkeler onu geliştirir, büyür, olgunlaşır, kitap okur, saçları uzar, kostümleri farklılaşır. Bella da geliştikçe dışarıdaki dünyayı çok merak eder, serüven yaşamaya heves eder. Godwin’in plastik yüz makyajı için Francis Bacon’ın otoportresi kullanıldı. ",. Siyah beyaz renk seçimi, balık göz objektif Bella’nın malikânedeki tutsaklığını, canlı renkler, tablo tadında kadrajlar cinselliği, gerçek yaşamı keşfini yansıtır. Babası bildiği Godwin’i ve nişanlısını ardında bırakıp çapkın avukat Duncan’la dünyayı ve kendini keşfetme yolculuğuna çıkar. Viktroya döneminde geçen öykünün ana kahramanı Bella intihar edince Doktor Godwin onu yeniden diriltir, bu dönem keşiflere, yeniliklere açık bir zamandır, teknoloji sürekli gelişir. Çağın önyargılarına kulak asmaz, suçluluk, utanç duymaz, “Beden benim bedenim, yeni hayatım, eski klitorisimden memnunum’ diyerek kimlik arayışını sürdürür. Bella cinselliğini bir kadın olarak alabildiğine özgür, kaygısız yaşar. İzleyiciyi Bella’nın dünyasına sokar, gitgide özgürleşmesini, seçimler yapma kapasitesini, topluma göre değil kafasına estiği gibi yaşamasını, doktor olmasını etkileyici bir ustalıkla aktarır. Narsist, toksik, güdümleyici Duncan onu evcilleştirmek, köleleştirmek ister ama başaramaz. Alasdair Gray’in romanından (1992), Mary Shelley’in Frankenstein’ından (1818), Mel Brooks’un Young Frankenstein (1974) filminden, Ken Russell ve Monty Python’dan etkilenen yönetmen evrensel boyutu, iletisiyle günümüzde hâlâ süren ataerkillik, kadına şiddet, ayrımcılık, özgür irade, kadının özgürleşmesini feminist, kışkırtıcı bir bakışla sorgular, “Biz insanlar gariban hayvanlarız” der. ‘Dünyayı tanıdıkça dünya bizim olur’Köpek Dişi, The Lobster, Kutsal Geyiğin Ölümü, Sarayın Gözdesi’nin yaratıcısı Yorgos Lanthimos son filmi Zavallılar’da da insan ruhunun karanlık bölgesine dalarak, sosyal yapıların ne denli anlamsız, soyut olduklarını sergiliyor. Hiçbir şey onu durduramaz. Bella’nın ifade biçimi, iletişim kurma özelliği yaşadığı deneyimlerle değişmeye başlar. Emma Stone, Mark Ruffalo, Willem Dafoe, Ramy Youssef, Hanna Schygulla’nın oynadığı Zavallılar Venedik’te Altın Aslan, Altın Küre’de en iyi komedi, kadın oyuncu (E. Her filminde olduğu gibi hayvanların en akıllısı (!) en acımasızı insanın çağlar boyunca hiç değişmediğini vurgulayarak günümüze göndermeler yapıyor. ‘İNSANLAR GARİBAN HAYVANLARDIR’Lanthimos 2010’dan beri düşlediği projesini gerçeküstü, stilize biçemde, ironik bir vurguyla, görkemli bir görsellikle anlatır. Cinsellik onun için özgürleştirici bir deneyimdir.
Bella’nın ifade biçimi, iletişim kurma özelliği yaşadığı deneyimlerle değişmeye başlar. Stone) ödüllerini aldı",Yorgos Lanthimos’un yönettiği 11 kategoride Oscar adayı fantastik dramatik gerilim Zavallılar (Poor Things) bugün gösterime girdi. İzleyiciyi Bella’nın dünyasına sokar, gitgide özgürleşmesini, seçimler yapma kapasitesini, topluma göre değil kafasına estiği gibi yaşamasını, doktor olmasını etkileyici bir ustalıkla aktarır. ",. Emma Stone, Mark Ruffalo, Willem Dafoe, Ramy Youssef, Hanna Schygulla’nın oynadığı Zavallılar Venedik’te Altın Aslan, Altın Küre’de en iyi komedi, kadın oyuncu (E. Godwin’in plastik yüz makyajı için Francis Bacon’ın otoportresi kullanıldı. Narsist, toksik, güdümleyici Duncan onu evcilleştirmek, köleleştirmek ister ama başaramaz. Hiçbir şey onu durduramaz. Siyah beyaz renk seçimi, balık göz objektif Bella’nın malikânedeki tutsaklığını, canlı renkler, tablo tadında kadrajlar cinselliği, gerçek yaşamı keşfini yansıtır. ‘Dünyayı tanıdıkça dünya bizim olur’Köpek Dişi, The Lobster, Kutsal Geyiğin Ölümü, Sarayın Gözdesi’nin yaratıcısı Yorgos Lanthimos son filmi Zavallılar’da da insan ruhunun karanlık bölgesine dalarak, sosyal yapıların ne denli anlamsız, soyut olduklarını sergiliyor. Bella cinselliğini bir kadın olarak alabildiğine özgür, kaygısız yaşar. Alasdair Gray’in romanından (1992), Mary Shelley’in Frankenstein’ından (1818), Mel Brooks’un Young Frankenstein (1974) filminden, Ken Russell ve Monty Python’dan etkilenen yönetmen evrensel boyutu, iletisiyle günümüzde hâlâ süren ataerkillik, kadına şiddet, ayrımcılık, özgür irade, kadının özgürleşmesini feminist, kışkırtıcı bir bakışla sorgular, “Biz insanlar gariban hayvanlarız” der. ‘İNSANLAR GARİBAN HAYVANLARDIR’Lanthimos 2010’dan beri düşlediği projesini gerçeküstü, stilize biçemde, ironik bir vurguyla, görkemli bir görsellikle anlatır. Bella da geliştikçe dışarıdaki dünyayı çok merak eder, serüven yaşamaya heves eder. Her filminde olduğu gibi hayvanların en akıllısı (!) en acımasızı insanın çağlar boyunca hiç değişmediğini vurgulayarak günümüze göndermeler yapıyor. Viktroya döneminde geçen öykünün ana kahramanı Bella intihar edince Doktor Godwin onu yeniden diriltir, bu dönem keşiflere, yeniliklere açık bir zamandır, teknoloji sürekli gelişir. Çağın önyargılarına kulak asmaz, suçluluk, utanç duymaz, “Beden benim bedenim, yeni hayatım, eski klitorisimden memnunum’ diyerek kimlik arayışını sürdürür. Cinsellik onun için özgürleştirici bir deneyimdir. Babası bildiği Godwin’i ve nişanlısını ardında bırakıp çapkın avukat Duncan’la dünyayı ve kendini keşfetme yolculuğuna çıkar. Yeni insanlar, ülkeler onu geliştirir, büyür, olgunlaşır, kitap okur, saçları uzar, kostümleri farklılaşır.